43 NİSAN 2000
Yazı memuru olan Aksenti İvanoviç memur maaşıyla üzerine
yeni bir palto bile alamamaktadır. İşyerindeki müdürünün kızına âşık olur fakat
aşkına karşılık bulamaz. Kavuşamamakla birlikte bir de kendisini İspanya kralı
zanneder. Aksenti İvanoviç içten içe delirmeye başlar.
Bu delilik Gogol'un kitaplarının sansür kurulundan
geçebilmesinde büyük rol oynar. Çünkü Gogol kitaplarının alt metninde Rusya'nın
memur-devlet ilişkisini ve ekonomisini gizliden gizliye eleştirir. Bu
eleştiriyi bir delinin ağzından yapıyormuş gibi gösterdiği için kitapları
günümüze kadar ulaşabilmiştir. Gogol'un yaptığı bu strateji o kadar dâhiyanedir
ki o dönem yazarlarına ilham olur. Dostoyevski " Hepimiz Gogol'un
paltosundan çıktık. " diye boşuna söylememiştir.
KİTAPTAN ALINTILAR:
- "
Çarpık bir buruna değil, sakat ve sahte bir ruha gülelim."
- “Ama
bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir. Mutluluk, bir kez geldikten hemen
sonra azalır. Biraz zaman geçince bitmeye yüz tutar.”
- "
İnsanın her şeyden bezmesi modern bir hastalıktır."
- “Bana
göre, düşünceleri, duyguları ve izlenimleri başkalarıyla paylaşmak
dünyadaki en büyük mutluluklardan biridir.”
TİYATRO (25.08.2021)
Erdal Beşikçioğlu'nun büyük bir emek vererek oynadığı tiyatroyu canlı izlemek unutulmazdı. Tek başına 75 dakika boyunca bir deliyi oynadı ve seyirciye de deliliğini hissettirdi. Sergilediği performanstan ötürü Erdal Beşikçioğlu'na ve büyük zorluklar altında yazdığı kitap için de Gogol'a saygılarımı sunuyorum.
(Burundan bu kadar çok bahsedilen kitapta ve tiyatroda,
gösteri başlamadan yarım saat önce burnumun kanamasını da bir işaret olarak
algılıyorum. Deliliğin tesadüf olmadığının bir işareti….)