Translate

10 Ekim 2025 Cuma

Bavula Sığmayan

   Nermin Yıldırım'ın bu kitabı üç ayrı bölümden ve yirmi beş ayrı hikayeden oluşuyor. "Aile Yalanları" adı verilen bölümdeki "Çıt" adındaki hikaye sessiz sedasız yaşayan beyaz bir zambağın koparılırken çıkardığı sesi anlatıyor. Tıpkı iyi gitmeyen bir evliliğin aniden çıt diye kopuvermesi gibi dalından koparılıyor. O çıt sesinin yankılanmasıyla beraber çiçeği öldürmüş olduğunun da farkına vararak için için ağlıyor. Hikayenin bu kısmında ilginç olan bölüm Nermin Yıldırım'ın bu olayı gerçekten yaşamış olması. Kopardığı çiçeğin çıkardığı sesten o kadar etkileniyor ki adeta bir cinayet işlediğini düşünüyor. Çiçeği yanına alıp onu saklıyor ve bu hikayeyi yazarak o çiçeğe yeniden hayat veriyor . Yazar "Bütün bunları yazmış olmaktansa onu koparmamış olmayı dilerdim. "diyecek kadar da nahif biri.



  Kitaba adını veren "Bavula Sığmayan" öyküsü evlenince yeni evine küçük kardeşini bavulunda götüreceğini söyleyerek ikna eden ablanın hikayesini anlatıyor. Düğün olup bittikten sonra ablasının yeni evine gittiğini ve onu hayal ettiği gibi yanında götürmediğini anlayan küçük kız odasında yalnız kalınca bir daha asla kimseye güvenmemesi gerektiğini anlıyor. Kitapta bunun gibi duygu yüklü bir sürü öykü var. Özellikle kadın dayanışmasıyla ilgili olan "Narin, Ben geldim" isimli öyküyü çok beğendim. Genel olarak hayatın içinde yaşayıp pek de farkına varmadığımız hikayeleri ve küçük detayları samimi bir dille  anlatmış. Tüm duyguyu ve vermek istediği mesajları ustalıkla aktarmış. Bir solukta okuyabileceğiniz ve özellikle seyahatlerinizde mutlaka yanınıza almanız gereken akıcı bir kitap. Şimdiden keyifli okumalar dilerim. 

  Kitabı okumayı düşünenler için birkaç alıntı bırakıyorum:

  • Bütün mutsuz aileler birbirine benzer. Her mutlu aileninse ortak bir sırrı vardır: Sık görüşmemek.
  • İnsan hep bir gün çok mutlu olacağına inanır. Şimdi değildir, henüz değildir, ama bir gün muhakkak, hak edilen o mutluluk gelip kendisini bulacaktır. Gelecekte muğlak bir takvim yaprağına mühürlenmiş o günü, ufak tefek engellerin ayak altından çekileceği münasip bir zamana erteler durur insan. Okulu bitirince, işe girince, evlenince, çocuklar büyüyünce... Sonra genellikle o gün gelemeden de ölür.
  • Nerede kırıldı benim hayatım? Nerede kendim olmaktan çıktım? Gençken enkazımdan geriye kalan o biricik hayalin peşinde koşarken düşünecek vakti bulamamıştım. Zira pek hızlı koşuyordum ve durursam düşeceğimi sanıyordum. Korkuyordum. Durup bir ağaca yaslanamadım, soluklanamadım. Şimdiyse dinlenemeyecek kadar yorgunum.
  • Başlamayı övüp duranlar, nedense bitirmeyi öğretmediler bana. Korkmayı öğrettiler onun yerine. Ertelemeyi ve sabretmeyi. Ve adına kadir kıymet dedikleri tanımsız bir şeyi bilmeyi. Ve muhafaza etmeyi. Ve yetinmeyi. Ve idare etmeyi. Ve sürdürmeyi. Ne olursa olsun hep sürdürmeyi. Sürdürmeyi. Sürdürmeyi. Sürdürerek sürünmeyi.

Bavula Sığmayan

    Nermin Yıldırım'ın bu kitabı üç ayrı bölümden ve yirmi beş ayrı hikayeden oluşuyor. "Aile Yalanları" adı verilen bölümdeki...