Gauguin resim yaparak para kazanamaz ve
ailesini bırakıp Tahiti’ye gider. Burada
bambudan küçük bir kulübede resim yaparak yaşamını sürdürür. Yaptığı resimleri
satması için eşine postalar. Birkaç ay sonra eşinden gelen mektupta eserlerinin
hiç satılmadığını öğrenir. Mecbur kalarak hamallık yapar. Tehura isimli yerli
bir kadınla evlenir ve genellikle onu çizer.
Bir gün kalp krizi geçirir ve hastaneye kaldırılır. Doktoru Fransa’ya
geri dönmesini ve sağlıklı beslenmesini söyler. Son zamanlarda halktan Tehura’nın
kendisini aldattığına dair haberler duyar. Artık Tahiti’de yaşamasının bir
anlamı kalmamıştır. Tek başına Fransa’ya geri döner.
Film bu esnada bitiyor ve ressamın Tahitiye tekrar gitmesine
rağmen Tehurayı bir daha hiç göremediğini söylüyor. Filmde ve gerçek hayatta ressam hiçbir
eserinden gelir elde edemezken öldükten sonra eserleri milyon dolarlara
satılıyor.
Ressamın sanat anlayışına ve resimlerine filmde çok
değinilmemiş. Gauguin’in ve Tehura’nın aşkı daha yoğun gösterilmiş. Özellikle
sanat anlayışı için izlemek istiyorsanız zaman kaybedeceksinizdir. Paul gauguin’in
sanat anlayışı için Prof. Dr. Ayla Ersoy’un Gauguin’i anlattığı programı
izlemeniz daha faydalı olacaktır.
Gauguin’in yaptığı bazı tablolar: