Translate

felsefe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
felsefe etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nisan 2022 Salı

YÜRÜMENİN FELSEFESİ

 

  Frederic Gros’un yazdığı bu kitap adeta yürüme eyleminin vücut bulmuş hali diyebilirim. Bu iddialı söylemimde kitabı okuduğum zaman karantinada olmamın da büyük etkisi olmuş olabilir. Zira kitap içinizde her şeyi bırakıp aniden çekip gitmek, hiç bilmediğiniz yerlerde kilometrelerce yürümek ve çevredeki güzelliklerin farkında olarak yürüme isteği uyandırıyor. Bu bağlamda gayet harekete geçirici bir eser olduğu söylenilebilir.

Kitapta Nietzsche, Thoreau , Rousseau , Kerouac ve Gandhi  gibi pek çok yazar ve düşünürün alıntıları da var. Bu alıntılar sayesinde okumak daha da keyifli hale geliyor. Yazar yürümek için özel ayakkabılara ve yürüyüş çubuklarına ihtiyaç olmadığını, tüm bunların sadece kapitalizmin bir oyunu olduğunu savunuyor. Yani yürümek için kaliteli ekipmanlara ihtiyacınız yok, ayaklarınız ve farkındalığınız olması harekete geçmeniz için yeterli. Yazar bir noktada yiyecek içecek dışında sırt çantalarına gereksiz bir sürü yük yüklenmesine de karşı çıkıyor. Zaten yürümek belki de arınmak için çıktığınız yolculukta, sırtınıza fazladan yükleyeceğiniz her ağırlığın yürüyüşü çileye döndürdüğüne ve amacından uzaklaştırdığına inanıyor. Bu noktada da minimalizm’e vurgu yapıyor. Ne kadar az ve ihtiyaca yönelik eşyanız olursa yürüyüşünüz de o kadar rahat geçecektir.


 Kitapta bahsedilen yürüyüş bir yere yetişmek için hızlı hızlı yürünen yolu değil; daha sakin, etrafında olup bitenin farkına vararak, çevrendekilerden ve o andan keyif duyularak, her ne olursa olsun mızmızlanmadan yapılan bir yürüyüşü anlatıyor. Ayaklarınız ağrısa ve karnınız aç olsa bile bir şekilde huzur içinde yürümekten adeta bir tefekkürden bahsediliyor.  Yürümenin bir spor değil, düşünmenin farklı bir biçimi olduğunu anlatıyor.

 İyi yürüyüşler diliyor ve altını çizdiğim birbirinden güzel alıntılar ile sizleri baş başa bırakıyorum.

                                                                        🚶

·        “İşleri yaratanın da yüklenenin de kendimiz olduğunu gayet iyi anlayıp onlarla uğraşmaktan ve onlar tarafından alıkonmaktan kurtulacağımız bir gün elbet gelecek. Çalışmak; birikim yapmak, hiçbir kariyer fırsatını kaçırmamak için hep pusuda beklemek, bir mevkiye göz dikmek iş yetiştirmek, rakipleri düşünüp endişelenmek. Bunu yap, şunu görmeye git, öbürünü davet et: sosyal ilişkilerdeki baskılar, kültürel modalar, iş yoğunluğu...Her zaman bir şeyler yapmak, peki ya “olmak?” Bunu sonraya bırakırız çünkü hep daha iyisi, daha acili, daha öncelikli olanı vardır. Var olmak yarına kadar bekleyebilir. Ancak yarın da öbür gün işlerini getirir. Bitmeyen karanlık bir tünel. Ve buna yaşamak derler.”

·        "İnsan kendini sevmeyi yeniden öğrenebilmek için uzun mu uzun bir yol tepmelidir."

·        "Yola çıktığınızda hem kaygılı hem neşelisinizdir. Kaygılısınızdır çünkü bir şeyleri bırakıp gidiyorsunuzdur. Öte yandan geride bıraktıklarınız yüzünden neşelisinizdir; diğerleri kalırlar, oldukları yere mıhlanmış, sıkışmış olarak."

·        "Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir."

·        "Ve unutmayın, yürürken taktire şayan tek şey gökyüzünün parlaklığı, manzaranın görkemidir. Yürümek spor değildir."

·        “Bir kez ayakları üzerine dikildi mi, olduğu yerde kalamaz insan.”

·        "Yürümek kendini bulmak değil, kendine yeniden şekil vermek için imkân yaratmaktır."

·       " Beden ezip geçtiği toprakta demlenir. Ve böylece yavaş yavaş manzaranın içinde olmaktan çıkıp manzaranın kendisi olur."

·        “Maddi olan her şey aldatıcıdır, değişken ve görecelidir, beden bir kılıftır, hakikatse ruhta, fikirde ve zihinde gizlidir.”

·    " Hiçbir zaman yalnız ve yürüyerek yaptığım seyahatlerdeki kadar düşünmedim, var olmadım, yaşamadım, kendim olmadım."

·        "Yürümek kenara çekilmektir: Çalışanların kenarından, hız yapılan yolların kenarından, servet ve sefalet üretenlerin, sömürenlerin, emekçilerin kenarından, kış güneşinin solgun yumuşaklığını ve ilkbahar esintisinin tazeliğini hissetmekten daha önemli işleri olan ciddi insanların kenarından uzaklaşmaktır."


Adı:Kadın Öykü Seçkisi

  "Adı: Kadın Öykü Seçkisi"  Bu öykü seçkisine katılırken kazanabileceğime dair bir ümidim yoktu. Şansımı denemek istedim. İy...